Aktaş'tan 93. yıl dönümü açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi Nazilli İlçe Kadın Kolları Başkanı Nilgün Aktaş, Türkiye'de kadınların 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde seçme ve seçilme hakkı kazanmasının 93. yıl dönümüne ilişkin basın açıklaması yaptı.

Aktaş'tan 93. yıl dönümü açıklaması
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kadınların belediyede ve siyasette temsil oranının düşük olduğunu vurguladı. Eşit temsiliyet hakkına vurgu yapan Aktaş, İstanbul Sözleşmesi'nin öneminin altını çizdi.

KADINLARIN TEMSİLİ YETERSİZ

Kadın belediye meclis üyesi oranının en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranının ise en fazla yüzde 3 olabildiğinin altını çizen Cumhuriyet Halk Partisi Nazilli İlçe Kadın Kolları Başkanı Nilgün Aktaş, "Türkiye'nin ilk kadın belediye başkanı; 3 Nisan 1930’da, Artvin'in Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinden seçilen Sadiye Hanım’dır. Aradan geçen 93 yılda 19 yerel seçim yapıldı. Bu seçimlerin sonucunda sadece 156 kadın belediye başkanı seçilirken erkeklerde bu sayı 32 bindir. Bu tablo kadınların başarısızlığı, yetersizliği ya da isteksizliğinden kaynaklanmıyor. “Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen zihniyetten kaynaklanıyor. Bugüne kadar kadın belediye başkanı oranı en fazla yüzde 3’e çıkabildi. Biz kadınlar yeni haklar kazanmak bir yana mevcut haklarımızın gasp edilmemesi için mücadele eder hale geldik. Ancak Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini yeniden inşa etmekte kararlıyız. Kadınların haklarını tek tek budamaya çalışan tek adam rejimi, seçimi kaybetme korkusuyla üç-beş oyun peşine düştü. Terör örgütü Hizbullah’ın siyasi uzantısı olan Hüda Par’ı ve kadın düşmanı zihniyetiyle övünen Yeniden Refah Partisi’ni Cumhur İttifakı’na dâhil etti. AKP’nin yıllardır “mış” gibi yaparak gizlemeye çalıştığı gerçek zihniyeti böylece apaçık ortaya çıktı. Sanmasınlar ki; onlar haklarımızı gasp etmeye çalışırken korktuk, sindik. Karşılarına aldıkları sadece ülkenin yarısını oluşturan kadınlar değil. Bu ülkede haktan, hukuktan, adaletten ve eşitlikten yana olan erkekler de bizim tarafımızda. Gelecekleri çalınmasın diye sandığa gidecek olan gençler de bizimle. Biz milletiz, Millet İttifakı’yız, çok güçlüyüz" şeklinde konuştu.

ELEŞTİRİLERDE BULUNDU

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararına susanların ve 6284 saldırı altında iken koltuk sevdasına ses çıkarmayanların bazıları da kadın olduğunu vurgulayan Nilgün Aktaş, "İstismara uğrayan çocuklar için “bir kereden bir şey olmaz” diyen de bir kadındı. H.K.G davasından bahsederken çocuğa yönelik istismarın siyasetin konusu olmadığını ve bunların her toplumda yaşanabilecek şeyler olduğunu söyleyen de bir kadındı. Üstelik bu zat kadından da sorumlu olan bir bakan. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık bunlarla da kalmayıp, deprem sonrasındaki kayıp çocukların büyük bir kısmının hastanelerde tedavi altında olduğunu varsaydıklarını söyledi. Varsaymak ne demek? Bu ne utanmazlık!" ifadelerini kullandı. Ardından kayıp bir bebeğin depremden 54 gün sonra ailesine teslim edilmesinin bir başarı hikayesi gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Aktaş, "54 gündür neredeydiniz? Bu nasıl bir aymazlık… Hala çocuklarını arayan aileler varken hangi başarıdan söz ediyorsunuz? Sorumluluğunuzu yerine getiririn ve kayıp çocuklarımızın akıbetini tek tek açıklayın" dedi.

“SAYILI GÜNLER KALDI”

Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine sayılı günler kaldığını belirten Aktaş, "Bu seçim biz kadınlar için hayati öneme sahip. Bir yanda kadınların yasal haklarını gasp edenler; diğer yanda ise “Yasalara Dokunma, Uygula” diyenler var. Bir yanda İstanbul Sözleşmesi’ni fesih eden Erdoğan; diğer yanda İstanbul Sözleşmesi’ni 24 saat içerisinde yeniden yürürlüğe koyacak olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu var. Bir yanda tek adam rejimi diğer yanda güçlendirilmiş parlamenter sistemle halkın iktidarı var" şeklinde konuştu.

“ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Bir yanda kadın düşmanları; diğer yanda eşitliği savunanların var olduğunu söyleyen Aktaş, "Bir yanda Cumhuriyet devrimlerinin düşmanları diğer yanda Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandırmak isteyenler var. Biz bu seçimlerde ya özgürlüğe ya da esarete oy vereceğiz. Biz kadınlar, Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Kadın erkek, bir arada, dayanışma içinde eşit, özgür bir Türkiye’yi yeniden kuracağız" ifadelerine yer verdi.

Bakmadan Geçme