Aydınlı mühendisin yaptığı heykeller beğeni topluyor

  Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan Selin Çelen, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra iş hayatına adım attı. Uluslararası inşaat firmalarında deneyimi bulunan Çelen, yaklaşık iki yıl önce heykel yapımına ilgi duydu. İzlediği videoların yanı sıra gezdiği yerlerde heykel yapımına merak duyan 26 yaşındaki Çelen, alçı ve killerden heykel yapımına başladı. Çelen’in kısa sürede çeşitli figürleri yansıttığı heykeller, yoğun ilgi gördü. Çevresindeki vatandaşların beğenisini kazanan heykeller yapan Çelen, yaptığı bu heykelleri ilerleyen yıllarda kazanca dönüştürmeyi hedefliyor. Heykel alanında eğitim alarak kendini geliştirmek isteyen Çelen, önümüzdeki yıllarda eserlerini bir sergide sanatseverlerle buluşturmak istiyor. 

“ÇEVRESEL SORUNLARI YANSITMAYI SEVİYORUM”

Heykel yapım sürecini anlatan Çelen, “Bir inşaat mühendisi olarak, mühendisliğin estetik arayıştan ve sürdürülebilirlikten uzak olmaması gerektiğine olan inancım üniversitede başladı. Merak ve öğrenme arayışıyla, üniversitede yapılan bir sınavda bölüm birincisi olarak İtalya’da staj yaptım. Staj esnasında, İtalya ve çevresinde sanat başyapıtlarını görme imkanım oldu. Türkiye’ye döndüğümde, basit ürünlerle küçük figürler yapmaya başladım. Bu süreçte, mühendislikte de aktif durumdaydım. İngilizce ve Almanca bilgim ile, dünyanın çeşitli yerlerinden sanatçılarla iletişime geçtim. Anatomi ve heykel yapımı konularında kitapları, makaleleri ve videoları kaynak olarak kullanıyorum. Heykel yapımında, alçı, kil, metal ve birçok kendi fikrim olan malzeme de bulunuyor. Yaptığım çalışmalar arasında, çevresel sorunları yansıtmayı seviyorum.” dedi.

“HEYKEL ALANINDA ÜLKEME KATKIDA BULUNMAK İSTİYORUM”

Kullanılmış haldeki maskeleri sterilize edip, heykel yapımında kullandığı çalışmalarının da bulunduğunu ifade eden Çelen, “Düşen bir melek şeklinde olan bu çalışmanın adı: “Fallen Protector (Düşen Koruyucu)” ve yere atılan maskeleri ifade ediyor. En son yaptığım çalışma ise bir büst. Mühendislik ve heykel çalışmalarım, birbirini besleyen iki alan. Türkiye dışında, iki ülkeden staj ve iş deneyimim bulunuyor. Farklı alanlar ve yerler, bunları birleştirince ortaya çıkan sonuçlar çok etkileyici. Heykeltıraşlarla olan iletişimimde ve kendi araştırmalarımda, heykel malzeme teknolojisinin ne kadar yetersiz olduğunu gördüm. Veya tersi durum, mühendislikte yapılan bir tasarımdaki iletişim ve estetik eksikliklerini fark ettim. Bu nedenle hedefim, önde gelen ülkelerde hem mühendislik hem de heykel eğitimimi ve çalışmalarımı sürdürebilmek ve Türkiye’ye bu alanlarda katkıda bulunmak.” diye konuştu.