'Bakırda pişen yemeğin lezzetini alan vazgeçemiyor'

Teknolojiye ve fabrikalara karşı direnen Nazilli'deki sayılı bakır ustalarından Mehmet Karadeli,'Bir kere bakırda pişen yemeğin lezzetini alan artık teflon tavaları kullanmıyor' dedi.

'Bakırda pişen yemeğin lezzetini alan vazgeçemiyor'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kaybolmaya yüz tutmuş bakırcılık mesleğini 45 yıldır devam ettiren Bakırcılar, Kalaycılar ve Tenekeciler Odası eski başkanı Mehmet Karadeli, popüler mutfak ürünlerinin sağlığı tehdit ettiğini bakır tencere ve tavaların kanserojen madde içermediğini vurguladı. Eski kuşak insanların, mutfakta bakır ürünleri kullandıkları için uzun süre yaşadıklarını belirten Karadeli, "Mutfak ürünlerinde, alüminyum, çelik, emaye, teflon çıktı. Ancak eskiden bakırda pişen yemeklerde bir hastalık yoktu. Şimdi teflon, alüminyum çıkınca hastalıklarımız da çoğaldı" diye konuştu.

"HEM LEZZET HEM SAĞLIK AÇISINDAN BAKIR TERCİH EDİLMELİ"

Bakır mutfak gereçlerinin hem yemeğe lezzet verdiğini hem de sağlık açısından bir tehdit oluşturmadığını belirten Karadeli,"45 yıldır bu mesleği yapıyorum. Bakırcılık mesleğinde babadan oğula geçerek görevi ben devraldım. Önceden imalatını da yapıyorduk. Eskiden çanak, çömlek, bakırı halkımız çok talep ederdi. Yemeğini, çayını ve kahvesini bakır ürünlerde pişirirdi. Ancak bakırda kalay problemi vardı. Çünkü kalay olmadan evde bakır tencereler kullanılamaz. 45 yıl öncesinden günümüze geldiğinde kalaycılık mesleği de bitti. Her şey pahalı olduğu için köylüler de kentliler de yaptıramaz oldu. Bu sefer herkes bakır satma noktasına geldi. Kalaycılığı bitirdi. Mutfak ürünlerinde, alüminyum, çelik, emaye, teflon çıktı. Ancak eskiden bakırda pişen yemeklerde bir hastalık yoktu. Şimdi teflon, alüminyum çıkınca hastalıklarımız da çoğaldı. Günümüzde ki yeni nesil yeni arayışlar içerisinde. Biz babamızdan gördüğümüz için hala evimizde bakır tencereler vardır. Yemek yaparız, çay demleriz. Bakır tava ve tencerelerde pişen yemeğin lezzeti bambaşka oluyor. Ayrıca sağlık açısından da hijyenik ve kanserojen madde içermiyor. Plastik, teflon gibi yeni çıkan ürünler hijyenik olmadığı ve kanserojen madde içerdiği için kullanılmasını önermiyoruz. Milletimizin çoğu bunu bilmiyor, ya da bilse de yeni çıkan ürünlere yöneliyor. Sağlığını hiçe sayıyor. Eski insanlarımız, bakır tencere, tava, kaşık kullandıkları için çok uzun yaşıyorlardı" ifadelerini kullandı.

"MUTFAKTA SAĞLIKSIZ ÜRÜNLERİ TERCİH ETMEYİN"

Bakır tavalarını, köylü ve yaşlı insanların daha çok tercih ettiğini söyleyen Karadeli, "Gençler talep etmiyor, yeni akıma ayak uyduruyor. Bu yüzden bakırcılık kaybolup gidiyor. Biz sağlığımız elverdikçe baba mesleğimizi devam ettireceğiz. Dedem Nazilli'de ilk bakırcılardandır. Dedem babama devretti, babam da bana devretti. Ben de torunumu yetiştirmek istiyorum. Ancak yeni nesil bakırcılığa pek sıcak bakmıyor, bu işi yapmak istemiyor. Önceden genç kızlarımız çeyizlerine bakır ürünler alırdı, şuan ise AVM'lerden satın alıyorlar. Fiyatlar anormal, günü gününe tutmadığı için vatandaşta yanaşmıyor dükkanlara. Önceden veresiye olarak satış yapardık son üç aydır bu kalktı. Şimdi kredi kartı ile satış yapıyoruz. Fiyatlar pahalı ve değişken olduğu için soba, mangallık malzemeler gibi çeşitler satıyoruz. Yoksa yalnızca bakırcılık yaparak ayakta kalamayız. Bakır diğer ürünlere oranla pahalı da olsa sağlık açısından vatandaşlarımız bakır tava ve tencerelerde yemek pişirmeli, bakır çaydanlıklarda çay demlemeli. Bir kere bakırda pişen yemeğin lezzetini alan artık teflon tavaları kullanmıyor. Özellikle teflon tavaları çok zararlı, onun yerine vatandaşlarımıza paslanmaz, çelik tava ve tencereleri öneriyoruz. Nispeten teflon ürünlere kıyasla daha iyi. Teflon tavalar çizilince sağlık açısından zehir saçıyor, tahta kaşıkla bu ürünleri kullanmalılar. Ancak çizilince bile halkımız kullanıyor" şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme