Mutasyonlu virüsü yendi, yetkililere 'sınıfta kaldınız' dedi

Mutasyonlu koronavirüse yakalanan CHP İncirliova Kadın Kolları İlçe Başkanı Gülşah Çağlar, iyileştiğini açıkladı. Tedavi sürecinde yaşadığı sıkıntıları dile getiren Çağlar, yetkililere 'sınıfta kaldınız' diyerek, tepki gösterdi.

CHP İncirliova Kadın Kolları İlçe Başkanı Gülşah Çağlar, mutasyonlu koronavirüsü yenmeyi başardı. Tedavi sürecini, zorunlu olarak devlet yurdunda geçiren Çağlar, yaşadığı sıkıntıları giderilmesi temennisi ile anlattı. Başkan Çağlar, tedavi sürecinde, yetkililerin ve yurdun sınıfta kaldığını iddia etti. Koronavirüs hastası ile temaslı olmasının ardından, sağlık ekipleri tarafından evde karantinaya alındığını, kendisine ilaç verildiğini, bol c vitamini, sıvı, bitki çayı tüketmesinin ve sürekli odasını havalandırmasının tavsiye edildiğini ifade eden Çağlar, test yaptırma talebinin ise kabul edilmediğini söyledi. Bir gün sonra, temas ettiği hastanın mutasyonlu koronavirüse yakalandığının ortaya çıkması üzerine sağlık ekiplerinin test yapmak için yaşadığı apartmanın önüne geldiğini belirten Çağlar, ekiplerin, kendisini telefonla apartmanın önüne çağırarak, virüsün apartmanda yayılmasına ortam hazırladığını savundu.

“ŞAŞIRACAK BİLE VAKTİMİZ OLMADI”

Çağlar, test yapıldıktan 2-3 saat sonra tekrar telefonla arandığını dile getirerek, “Arayıp ‘pozitifsiniz aşağıya inin ekipler geliyor’ dediler. Biz tekrar aşağıya indik, durumumuzu temaslı karantinalıdan pozitif karantinalıya çevirip, böylece karantina süremizi 1 gün daha uzatıp gittiler. Ertesi gün biz kendimizi bu duruma alıştırmaya çalışırken, ‘Gülşah Hanım virüsünüz mutasyonlu, eşyalarınızı hazırlayın 15-20 dakika içinde yurda taşınacaksınız, aşağıya inin’ şeklinde bir telefon daha geldi. Şaşıracak bile vaktimiz olmadı, başladık eşya toplamaya. Beni almaya gelen şoför arkadaşa telefonda sordum, ‘Ben nasıl bir yere gidiyorum, neye ihtiyacım olacak?’ diye. Ama açıkçası hiç kimse çok net bir bilgiye sahip değil” dedi.

“YURTTA KALMAYI HASTANEDE KALMAYLA KARIŞTIRMAYIN”

Yurda getirildiğinde odasının kapısının önüne kullanacağı eşyalar ile görevlilerle nasıl iletişim kuracağını anlatan bir kağıt bırakıldığını dile getiren Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beni odama getirip kesinlikle buradan çıkmamam gerektiğini anlattılar. Sora sora öğreniyorum santrale, çamaşırlarımızı kendimiz elde yıkayacakmışız. Ama ben hareket edince yorulan bir hastayım. Açıklama yapılsaydı yanıma daha fazla eşya alarak çamaşır sorununu çözebilirdim. Yemekler 3 öğün kapalı paketlerde geliyor, yemeklerin bize ulaşana kadar sıcaklığı kalmıyor. Günde 3 litre su veriliyor. İlk gün akşam çok üşüdüm, kalorifer var ama odayı ısıttığı pek söylenemez. Sabah akşam ateş ölçmeye geliyorlar, zaten sağlık ekibi olarak tek gördüğünüz ateş ölçen görevliler. ‘Bir şikayetiniz var mı, iyi, ateşiniz normal’ deyip gidiyorlar. Sakın bu yurtta kalma olayını hastanede kalmayla karıştırmayın.”

ARAÇ YOK

Çağlar, yurtta moralinin çöktüğünü, tek başına bir odaya terk edilmiş gibi hissettiğini söyledi. Tedavisinin 10’uncu günde yapılan testinin sonucunun negatif olduğunun kendisine bildirildiğini ve ‘yurttan gidebilirsiniz’ denildiğini kaydeden Çağlar, koronavirüsü atlattığına sevindiğini söyledi. Çağlar, yürüyünce kısa sürede yorulacak kadar halsiz olmasına ve yanında eşyalarının bulunmasına rağmen kendisine evine gitmesi için araç imkanı sunulmadığından yakındı. 

“SİZ İNSAN HAYATINI NE KADAR KÜÇÜMSÜYORSUNUZ?”

Yaşadığı sıkıntıları anlatmaya devam eden Çağlar, “Devletim bana bir bardak sıcak su, çay veremiyor mu ki ‘yakınınız su ısıtıcısı getirsin’ diyorsunuz? Beni sıcacık evimden alıp, moralimi yerle bir edip, önceki hastanın çöpünün dahi alınmadığı bir odaya tıkıyorsunuz. Biten tuvalet kağıdının yerine yenisini isteyince ‘geldiğinizde verildi, yakınınızdan isteyin getirsin’ diyen personelinizin kayıtsız tavrına maruz bırakıyorsunuz, siz insan hayatını ne kadar küçümsüyorsunuz? Bundan sonraki hastaların daha iyi şartlarda misafir edilmesi umuduyla yetkililere kınayarak sesleniyorum; bana sağlıklı bakamayacak, ihtiyaçlarımı karşılayamayacak, 1 sıcak çay veremeyecek, moralimi yerle bir edecekseniz beni neden buraya getirdiniz? Benim yakınlarım, dostlarım her ihtiyacımı karşılayıp gönderdiler ama ya kimsesi olmayanlar? Buradaki tüm hastalara, dışarıdan hiçbir şeye ihtiyaç duymayacakları şekilde bakılmalı. Buraya getirmeden önce hastalar neye ihtiyaç duyacakları konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirilmeli. Yurtta bir doktor sürekli bulunmalı. Beni yurda kapatan devletim tüm ihtiyaçlarımı karşılayamayacaksa bırakın evimde kalayım ağırlaşırsam söylediğiniz gibi 112’yi kendim de ararım” dedi.

Mutasyonlu virüsü yendi, yetkililere 'sınıfta kaldınız' dedi

Bakmadan Geçme