Nazilli'de aile hekimleri iş bıraktı

Nazilli'de aile hekimleri 2 günlük iş bırakma eylemine başladı. Perşembe ve cuma günü iş bırakan hekimler, Hürriyet Caddesi üzerindeki aile hekimleri hizmet binası önünde basın açıklaması yaptı.

Nazilli'de aile hekimleri iş bıraktı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Nazilli’de aile hekimliklerinde çalışan doktorlar, çalışma koşullarının yetersizliği ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi isteğiyle seslerini duyurabilmek için 2 günlük iş bırakma eylemi başlattı. Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan aile hekimleri hizmet binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Gürkan Mersin ve aile hekimleri katıldı.

“HEKİMLERİN SESİNİ DUYURMAK İÇİN GELDİK”

Sorunlarını bizzat sağlık bakanına iletmek için açıklama yaptıklarını ifade eden Aydın Tabib Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Gürkan Mersin, “Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, odalar, sendikalar ve sağlık alanında faaliyet gösteren diğer sivil toplum kuruluşları olarak bugün, daha önce tüm iletişim araçlarını kullanarak duyuramadığımız sesimizi daha yakından, bizzat sayın sağlık bakanına iletmek için buradayız. Sayın bakana bu ülkede sağlık sisteminin temeli olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin, Aile hekimliğinin nasıl can çekiştiğini anlatmak istiyoruz. Bugün buraya ceza yönetmeliği ile yıl sonunda sözleşmesi feshedilen, yıl boyu sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan, aynı kamu binasında çalışan güvenlik görevlisinden daha az hak ediş alan, her gün başka bir ülkede insanca hekimlik yapmakla vatanını terk etmemek arasında kalan hekimlerin sesini duyurmak için geldik. Sadece 500 dolara hekimlik yaptırdığınız insanların şimdi burada yüzüne bakar, utanırsınız diye düşündük” şeklinde konuştu.

“SAĞLIKTA ŞİDDET ARTIK TOPLUM TARAFINDAN KANIKSANDI”

“Bu ülkenin hasta garantili hastanelere değil, hayatını garanti altına alabildiğimiz hekimlere ihtiyacı var” diyen Mersin, “Koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgili Sağlıkta gelişmişlik ölçütlerini tüm Avrupa ülkeleri arasında en kısa sürede en yüksek ivmede yükselten, ancak tüm bu ülkeler arasında geliri en hızlı azalan hekimler olarak derdimizi anlatmaya geldik. Kaderine terk edilmiş, özel binalarda çalışan aile hekimlerinin 3 kat kira artışları neticesinde mahkeme kararı ile 10 yıldır hizmet verdikleri binadan tahliyelerini konuşmaya geldik. Sağlık bakanlığının, bir sağlık tesisi bu şekilde tahliye edilirken ki çaresizliğini, bir kez de gözlerinizin içine bakarak görebilmek ümidiyle geldik. ASM gider ödemelerinde bir yılda sadece yüzde 41 zam yapılmışken, elektrik, su, akaryakıt, doğalgaz kömür, kırtasiye, tıbbi sarf gibi giderlerimizin ortalama yüzde 100 ila yüzde 800 arttığını hatırlatmaya geldik. Çıkardığınız ceza yönetmeliğinin 1. Yıldönümü bugün. O yönetmelikle sadece geçen yıl 6 aylık sürede 100’e yakın arkadaşımızın sözleşmesinin İl sağlık Müdürlüklerince Bakanlığın da bilgisi dahilinde keyfe keder feshedilmeye çalışıldığını bir kez daha hatırlatmaya geldik. 15 yılda çıkaramadığınız şiddet yasası nedeniyle sağlıkta şiddet artık toplum tarafından kanıksandı. Ülkenin dört bir yanında sağlıkta şiddetin aynı hızda devam ettiğini hatırlatmaya geldik. Bu ülkenin hasta garantili hastanelere değil, hayatını garanti altına alabildiğimiz hekimlere ihtiyacı var, bunu hatırlatmaya geldik” ifadelerini kullandı.

“ANLAMAMIŞ, BİLMİYOR GİBİ DAVRANIYORSUNUZ”

Açıklamasını sürdüren Mersin, şunları kaydetti: “Sizin asıl alanınız inşaat olabilir, müteahhitlik olabilir. Ancak biz hekimiz. Bizim işimiz tedavi etmek, insanların hasta olmasını engellemek. Bir yazı çıkartıp kamu binalarında çalışan aile hekimlerinin sırtına tavan arasının kiremitlinden kanalizasyona kadar sorumluluk verdiniz. Kendiniz oturduğunuz lüks lojmanlarınızı bırakınız boyatmayı, çöp poşetini bile atmaktan aciz iken aile hekimleri binayı nasıl boyatmalı diye yazı çıkardınız. Yanılgınız hep aynı. Bir binayı sağlık tesisi haline getiren şey tuğlasının, sıvasının kalitesi değil içindeki hekimin kalitesidir. Dilimizi bile konuşamayan yabancı uyruklu meslektaşlarımıza teslim ettiğiniz yeni boyanmış binalardaki hizmet kalitesinin çok da yüksek olmadığını da hatırlatmaya geldik size. Aralık Ayında TBMM genel kurulundan geçen düzenlemenin neden apar topar geri çekilip, daha iyisini yapacağız vaadiyle, tam 7 ay sonra çok daha kötü bir düzenleme ile tekrar kamuoyunun karşısına çıktığınızı, neden söz konusu hekim ve sağlık çalışanlarının hakları olunca meclis iradesini dahi tanımayacak şekilde bir tutum sergilediğinizi sormaya geldik. Biliyorsunuz bir süredir iş bırakma eylemleri yapıyoruz. Anlamamış, bilmiyor gibi davranıyorsunuz. O zaman bir kez daha hatırlatalım iş bırakıyoruz.”

“ÖLÜYORUZ, YARALANIYORUZ, HAKARETE UĞRUYORUZ”

İllerde sözleşme fesih komisyonları kurulduğunu dile getiren Dr. Gürkan Mersin, “Çünkü 42 farklı madde ile cezalandırılmaya çalışılıyoruz. Çünkü birçok arkadaşımız yoksulluk sınırının altında hak ediş alıyor. Çünkü son 10 yılda hak edişlerimiz yüzde 50’den fazla eridi. Çünkü düşünce ve fikir hürriyetini hedef alan bir yönetmeliğimiz var. Çünkü onlarca farklı işi aynı gün içerisinde yapmamız bekleniyor. Çünkü mobinge maruz kalıyoruz. Çünkü ölüyoruz, yaralanıyoruz, hakarete uğruyoruz. Çünkü her gün bu ülkenin yetiştirdiği saygı değer arkadaşlarımızı yurtdışına uğurluyoruz. Çünkü her gün sağlık sisteminin bilimsellikten uzaklaştığını izliyoruz. Çünkü her gün koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan bütçe payının azaldığını görüyoruz” sözlerini kaydetti.

Bakmadan Geçme